Medya Bilgilendirme Semineri’nde konuşan Butckikh, Akkuyu NGS’nin üçüncü ünitesinin temelinin geçen ay atıldığını anımsattı.
Projedeki birinci ünite reaktörünün parçası olan basınçlı kabın mayısta yerleştirilmesinin öngörüldüğünü ifade eden Butckikh, mevcut durumda santralin ikinci ünitesinde iç ve dış duvarlarla ara perdelerin beton ve montaj çalışmalarını yürüttüklerini söyledi.
Butckikh, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçen yılı etkisi altına alan Kovid-19 salgınına rağmen inşaat çalışmalarına ara vermedik. Akkuyu NGS’nin dördüncü ünitesinin inşaat lisansını 2021’in sonuna kadar almayı hedefliyoruz. Başvurumuzu Nükleer Düzenleme Kurumuna geçen yıl sunduk. Kovid-19 sürecinde, hastalıkla mücadele birimi oluşturduk. Çalışan sayısının fazlalığı sebebiyle bu süreci yönetmek zor ancak geçerli tedbirlere hala uyuyoruz. Birinci ünitenin iç koruma binasının üçüncü katmanının montajına hazırlık çalışması devam ediyor. Ayrıca dördüncü katmanın ön montaj çalışmalarını yapıyoruz. Dış kaplamayı da inşaat demiri ile güçlendirmeye çalışıyoruz.”
Butckikh, Akkuyu NGS projesinde tsunami, su baskınları, fırtına ve 9 şiddetinde deprem gibi dış etkenlere karşı santrali dayanıklı kılan aktif ve pasif güvenlik sistemlerinin uygulanması konusunda çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Yardımcı tesis olarak Türk ve Rus ortak yapımı olması planlanan “kıyı koruma yapısı” inşaatının da devam ettiğini belirten Butckikh, “Projede diğer önemli birimlerden biri de pompa istasyonları. Bu istasyonlar sayesinde kullanılan su, soğutma suyu olarak ünitelere verilecek. Bunu hayata geçirmek için deniz dolgu çalışması yapıyoruz. Dolgu çalışmalarının fırtınalara karşı korunması için de sabitleme faaliyetleri yürütüyoruz. Pompa istasyonunun temel plakası farklı yerlerde 2,8 ile 8 metre arasında farklı yüksekliklere sahip olacak.” diye konuştu.
Rosatom Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü ve Bölgesel Başkan Yardımcısı Alexander Voronkov da enerjinin kesintisiz olması gerektiğini ve nükleer güç santrallerinin bunu başaran teknolojileri içerdiğini vurguladı.
Nükleer enerji teknolojilerinin gelişimine de değinen Voronkov, şunları kaydetti;
“Son yıllarda daha da ön plana çıkan verimlilik kavramı, nükleer enerjinin üretimindeki değer zincirinde de önem kazandı. Nükleer enerjide, uranyum madenciliği, uranyum zenginleştirme, yakıt ve ekipman üretimi alanları değer zincirinin önemli parçalarıyken, atık yönetimi, nükleer tıp, izotop üretimi ve uygulama eğitimleri, yeni nükleer reaktörleri ve teknolojileri açısından önemli hale geldi. Öte yandan, Rusya, nükleer buz kırıcı gemiye sahip tek ülke. Mevcut deniz yollarına alternatif yollar açılabilmede bu gemiler önemli hale gelecek. Nükleer buz kırıcı gemiler olmadan denizde alternatif yollar açma mümkün olmuyor.”
Türkiye’nin en büyük yatırımları arasında bulunan Akkuyu NGS, her biri 1200 megavat kapasiteli 4 reaktörden oluşacak. Santralin ilk ünitesinin 2023’te tamamlanarak üretime geçmesi planlanırken, diğer ünitelerin birer yıl arayla devreye girmesi ve 2026 itibarıyla tam kapasite çalışmaya başlaması öngörülüyor.