Almanya, siyasi ve ekonomik anlamda zorlu bir dönemden geçiyor. Üçlü koalisyon hükümeti içinde yaşanan anlaşmazlıklar, Mali politikaların belirsizliği ve enerji stratejileri konusundaki farklılıklar krizi derinleştiriyor. Ekonomideki daralma, yüksek enflasyon ve enerji krizi Almanya’yı Avrupa’da zayıflayan bir güç haline getiriyor. Uzmanlar, çözüm için ortak bir siyasi irade ve uzun vadeli ekonomik reformların acil olduğunu vurguluyor.
Türkiye ise ekonomi politikalarıyla dikkat çekiyor. Enflasyonu kontrol altına alma çabaları, uluslararası yatırımcıların yeniden güvenini kazandırıyor. Savunma sanayii ve yenilikçi teknoloji alanındaki yatırımlar, Türkiye’yi bölgesel bir ekonomik merkez haline getiriyor. Türkiye’nin ekonomik politikalarındaki değişim, birçok yabancı yatırımcının Türkiye’ye olan güvenini artırıyor.
Rusya-Ukrayna savaşı, Almanya’nın enerji ve ekonomi politikalarını derinden etkiliyor. Rus doğalgazına bağımlılığı azaltma çabaları, enerji fiyatlarının yükselmesine ve maliyet artışlarına neden oluyor. Bu durum, tedarik zincirleri ve üretim ağlarını da etkiliyor. Çin ise, bu durumu fırsata çevirerek Türkiye’de büyük ölçekte yatırımlar yapma hazırlığında.
Uzmanlara göre, Almanya ve Türkiye gibi ülkelerin ekonomik krizleriyle başa çıkabilmeleri için uzun vadeli politikalar ve uluslararası iş birlikleri önemli olacak. Her iki ülkenin de ekonomik iyileşme sürecinde attığı adımlar, uluslararası yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor.