Prof. Dr. Şükrü Ersoy CNN TÜRK canlı yayınında İzmir depremine dair şu başlıklara değindi.
Aslında Ege Denizi aynı zamanda aynı zamanda bir deprem denizi. Çok sayıda ada olması, Ege kıyılarının girintili çıkıntılı olmasının nedeni bu depremler. Milyonlarca seneden beri süre gelen depremler bu şekile soktu.
Bu deprem yeni bir deprem tabi Sisam Adası yakınlarındaki deprem ve Tsunami ile herhangi bir ilgisi yok. Midilli Adası var. İzmir’in kuzey batısında Ege Denizi’nin içerisinde 1. Midilli fayı var. Bu fayın meydana getirdiği depremler bunlar. Tabi 2 tane 5,1 var. Bunların birbirinin artçısı olması mümkün değil ikisi de ayrı deprem. Bu deprem fırtınası içerisinde bir başkası da meydana gelebilirdi. Çünkü Midilli fayı 7 büyüklüğüne yakın deprem verebilecek büyüklükte bir fay. Dolayısıyla aslında bir tehlike vardı. 6’yı geçen büyük depremlerde yine Sisam Adası’ndaki gibi hem deprem sarsıntısı İzmir’de hasar yaratabilirdi, hem de tsunami olabilirdi. Bakın İzmir Körfezi çok kapalı. Bu kapalı körfezler tsunami açısından çok tehlikeli. Yani dalga bir metre bile olsa kapalı yerde yükselebilir. Seferihisar’da olan hadise 1,8’dir. Yani 2 metreye yakın 1 dalga yüksekliği vardı Tsunamide. Dolayısıyla henüz aktivite devam ediyor. Bir sönümleme söz konusu değil.
Olabilir, o yüzden izlemedeyiz. Çünkü Midilli Fayının kapasitesi 5,1 değil, daha büyük depremler oluşturabilir. Dediğim gibi Karaburun’da, İzmir’de adaların olduğu yerde, Ege Denizi’nin içerisinde çok sayıda fay var ve tarihsel dönemler içerisinde bunlar da ciddi depremler var.
O bakımdan bu depremler önemli ve süreç devam ediyor.
İzmir için 1 deprem beklemiyoruz. 100 deprem bekliyoruz, her tarafında fay var. Yani kuzeyinde, güneyinde denizin içinde karada, Manisa’da, İzmir’de, Aydın’da, Muğla’da her yerde deprem oluşturabilecek fay var. Biz İstanbul da beklediğimiz noktayı biliyoruz çok çizgisel bir fayın üzerinde biz orada bekliyoruz. Sabit bir şekilde beklentimiz orada. Başka bir yerde beklemiyoruz ama bu sürpriz olabilir.
Biz henüz Türkiye karası üzerindeki kısımda depremler yaşamadık. Biz Sisam Adası depremi yaşadık. Şimdi de Midilli’nin güneyindeki bir depremler silsilesini görüyoruz. Aktivite devam ediyor. Ama kendi deprem lerimizde olacak. Bunlara hazır olmamız gerekiyor.
Uzak depremlerin ne kadar etkili olabildiğini biz İzmir’de gördük. Modern binalar yıkıldı. Çünkü uzak depremlerin belli bir periyotta oluşursa rezonansa girer yıkılır. Bunun nedeni de yapının altındaki zeminin jeolojik durumu. Eğer gevşek kumlu, kötü bir zemin varsa şiddet artıyor. Binaya bindirdiği yükler artıyor. Yıkımlar ve can kayıpları meydana geliyor. Nitekim İzmir’de bunu yaşamıştık.