Gaziantep’te, Duygu Delen’in (17), erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın (20) 4’üncü kattaki evinin penceresinden düşerek yaşamını yitirmesi olayıyla ilgili yürütülen soruşturmada bilirkişi raporu tamamlandı. Delen ailesinin avukatlarından Önder Alkurt, bilirkişi raporu ile Duygu Delen’in baygın haldeyken pencereden atıldığının netlik kazandığını söyleyerek, “Duygu’nun cinayete kurban gittiği bilirkişi raporuyla da sabitlenmiştir” dedi.
Batıkent Mahallesi’nde, 13 Ağustos günü meydana gelen olayda, Duygu Delen, erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın, 5 katlı apartmanın 4’üncü katındaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetti. Mehmet Kaplan tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürerken, Duygu Delen’in cinayete kurban gittiğinin iddia edilmesi üzerine soruşturma başlatıldı. Polis tarafından gözaltına alınan Mehmet Kaplan, sevk edildiği adliyede ‘cinsel istismar’ ve ‘kasten öldürme’ suçlarından tutuklandı.
Delen ailesi, kızlarının ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında, savcılıktan Adli Tıp Kurumu raporunun yanı sıra özel bilirkişi talebinde bulundu. Talebin kabul edilmesi üzerine, dosyaya, Ankara’da bir plazanın 20’nci katından düşerek yaşamını yitiren Şule Çet davasında bilirkişi olan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kar, bilirkişi olarak atandı. Prof. Dr. Hakan Kar, raporunu hazırlayarak soruşturmayı yürüten Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.
Delen ailesinin avukatlarından Önder Alkurt, bilirkişi raporunun tamamlanmasıyla olayda cevap aranan soruların yanıt bulduğunu, ilk andan itibaren öne sürdükleri cinayet iddiasının netlik kazandığını söyledi.
Raporla Duygu Delen’in, olay günü, tutuklu şüpheli Mehmet Kaplan tarafından eve tehdit ile zorla getirildiğinin ve şiddete maruz kaldığının açığa çıktığını ifade eden avukat Alkurt, “Tarafımızca seçilen ve kamuoyunun Şule Çet davasından da ismine aşina olduğu Hakan Kar, bu davanın da bilirkişisi olarak atandı. Hakan Kar, bilirkişi raporunu tamamlayıp, dosyaya sundu. Biz daha önce özellikle Duygu’nun atılma ihtimalinin yüksek ve olayın cinayet olduğunu söylemiştik. Bilirkişi raporunda da bu kesinleşmiş durumda” dedi.
Güvenlik kamerası görüntülerinden Duygu Delen’in düştüğü sırada bilicinin kapalı olduğunu savunduklarını hatırlatan Önder Alkurt, “Duygu kızımızın düşerken herhangi bir refleks göstermemesinden dolayı biz bilincinin kapalı olduğunu ifade ediyorduk. Bilirkişi raporunda, Duygu’nun düşmesinin ardından gelen sağlık ekiplerinin kontrolünde 39 kalp atışı tespit edildiği ve bunun düştüğü sırada canlı, ancak bilincinin kapalı olduğuna yer veriliyor. Bu da bizim ilk andan itibaren baygın halde atıldığına yönelik iddiamızı delil noktasında destekliyor” diye konuştu.
Olay günü, Mehmet Kaplan’ın Duygu Delen’e şiddet uyguladığına dikkat çeken Alkurt, “Sanık, olay günü saat 10.00’dan itibaren alkol aldığını ifadesinde söylüyor. Alkollüyken tehdit ederek, Duygu’nun saat 11.00 sıralarında eve gelmesini sağlıyor. Zorlayarak eve getirdiğinin net olduğunu ifade ettik. Sanığın eve geldikten sonra da alkol almaya devam ettiği, bunun yanı sıra uyuşturucu ve antidepresan haplar kullandığı kan ve idrar tahlillerinin sonuçlarında ortaya çıktı. Böyle birinin zehirlenecek derece alkol almış, uyuşturucu ve antidepresan kullanmış olması, Duygu kızımızın hangi ruh haliyle cinayete kurban gittiğini de gösteriyor” şeklinde konuştu.
Avukat Alkurt sözlerini şöyle sürdürdü:
Soruşturma dosyasında Duygu’nun vücudundaki ekimozlar fiziksel şiddete maruz kaldığını gösteriyor. Duygu’nun vücudundaki izler kemerle dövüldüğüne işaret ediyordu. Olay yeri incelemesi sırasında da polisler, evin salonunda bir kemer bulmuştu. Bilirkişi raporunda ayrıca tutuklu sanık Mehmet’in şiddet sırasında bir arkadaşına ‘Daha da eziyet etmek istemedim’ şeklinde mesaj attığı ortaya çıktı. Bu da kızımızın psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor. Bilirkişi incelemesi sonrası hazırlanan raporla bu cinayet sabitlenmiştir.
Mehmet Kaplan’ın ifadesinde Duygu Delen ile tartıştıkları sırada elinin kesildiğini söylediğini ancak bunun evin her yerinde bulunan kan izleriyle tezat oluşturduğuna dikkat çeken Alkurt, “Tutuklu, Duygu kızımızla tartıştıkları sırada öfkelenerek aynaya vurduğunu ve elinde bir santimlik küçük bir kesi oluşturduğunu söylüyor. Ancak evin salonu, perdesi, kapıları, balkonu, her yerinde kan izi tespit edildi. Bu kadar küçük kesikle bu kadar kan olması imkansız. Bunun için yaptığımız başvuru da var; Duygu’nun kanının da evde bulunduğunu ifade ederek rapor istedik. Şimdi İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek sonucu bekliyoruz” dedi.
Adli Tıp Kurumu’ndan beklenen raporun da gelmesiyle soruşturmanın tamamlanacağını ve iddianamenin hazırlanacağını ifade eden avukat Önder Alkurt, “İddianame hazırlandıktan sonra mahkeme tarafından kabul edilecek. Soruşturmaya göre, Duygu kızımızın 18 yaşından küçük olması nedeniyle kasten adam öldürme suçu nitelikli olarak gerçekleşmiş kabul edilecek. Böylece nitelikli kasten öldürme davası açılacak. Bunun karşılığı da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olacak” şeklinde konuştu.
Alkurt, Mehmet Kaplan hakkında ‘cinsel istismar’ suçundan da 15 yıla kadar hapis cezası istenebileceğini kaydetti.
DHA