ABD ve Fransa’nın arabuluculuğunda gerçekleşen ateşkes anlaşmasıyla, İsrail’in Gazze’deki katliamları sırasında başlayan çatışmalar sona erdi. Bu ateşkesle birlikte, iki ülke arasındaki çatışmaların yoğun dönemi de sona ermiş oldu.
ABD Başkanı Joe Biden, Lübnan Silahlı Kuvvetlerinin güney sınıra konuşlanarak bölgenin kontrolünü sağlayacağını ve Hizbullah unsurlarının bulunmayacağını duyurdu. Ayrıca, İsrail askerlerinin bölgeden kademeli olarak çekileceğini belirtti. Biden, bu ateşkes anlaşmasının uygulanması için İsrail ve Lübnan ile çalışacaklarını ifade etti.
Çatışmaların sona ermesiyle Hizbullah ve İsrail arasında önemli kayıplar yaşandı. Hizbullah, askeri komutanlarını ve mühimmatını kaybederken, İsrail de şehirlerinde savaşın etkilerini hissetti. Hem İsrail hem de Hizbullah’ın sınırlı çatışma kapasitesi olduğu ve sürdürülebilir olmadığı ortaya çıktı.
İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmada İran’ın dolaylı bir şekilde etkisi olduğu biliniyor. İran, Hizbullah’ı mühimmat ve insan kaynağıyla desteklerken, çatışmalarda İranlı askerlerin de etkilendiği görüldü. Tahran’ın ateşkes sürecinde de rol aldığı ve nükleer müzakerelerle ilişkili olduğu belirtiliyor.
Bu kapsamlı çatışma ve ateşkes süreci, bölgedeki dengelerin ve uluslararası ilişkilerin karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Ateşkesin uzun vadeli etkileri ve bölgedeki istikrar üzerindeki etkileri yakından takip edilmeye devam edecek.