DOLAR 32,4414 0.18%
EURO 35,0516 -0.16%
ALTIN 2.322,290,15
BITCOIN %
İstanbul
16°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

admin

admin

28 Mart 2024 Perşembe

Silikon Vadisi’ne Güçlü Bir Türk Markası: “Joyce Teknoloji Elektrikli Araçlar”

Silikon Vadisi’ne Güçlü Bir Türk Markası: “Joyce Teknoloji Elektrikli Araçlar”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Tarımsal ürünler ve yazılım alanında faaliyetlerini sürdüren Agrotech tarafından yüzde 75’i satın alınan Joyce Teknoloji Elektrikli Araçlar, Silikon Vadisinde Türk bayrağını gururla dalgalandıracak.

California Secretary of State Business Programs Division tarafından Agrotech USA LLC ismiyle onaylanarak tüm kuruluş ve lisans işlemleri tamamlanan şirket, 3 yıllık stratejik planlama dahilinde teknoloji ihracat programı gerçekleştirecek.

DÜNYA DEVLERİYLE BİRLİKTE

Apple, Google, Facebook ve Tesla gibi dünya devi firmaların hizmet verdiği Kaliforniya’daki silikon vadisinde çalışmalarını sürdüreceklerini belirten Agrotech grup şirketlerinden Joyce Teknoloji Elektrikli Araçlar’ın Ceo’su Eren Efe Erkan, Türk mühendisliği ve tasarımıyla birlikte yeni bir dönemin kapılarını açtıklarına dikkat çekti.

Joyce Teknoloji Elektrikli Araçlar’ın, Amerika’dan tüm dünyaya elektrikli araç ihraç edeceğini belirten Erkan şu bilgileri verdi: “Joyce Teknoloji Elektrikli Araçlar tarafından Türkiye’de üretilecek yerli elektrikli araçlar için tasarladığımız, mühendisliği ve tüm hakları şirketimize ait olan yerli ve milli BLDC MOTOR’u, elektronik devre sistemlerini, otonom ve yapay zeka destekli yazılım satışlarını, Silikon Vadisi’ndeki yeni şirketimiz ile birlikte Amerika pazarındaki araç üreticilerine ve yine bu bölgeden tüm dünyaya araç ihraç eden diğer elektrikli araç üreticilerine, mühendislik hakları şirketimizde kalmak üzere ana tedarikçi olarak sağlayacağız”

YERLİ TASARIM ÜRÜN VE TEKNOLOJİLER

Tasarım ve elektronik programlama dahil, tüm mühendisliği firmaya ait olan elektrikli araç kontrol ünitelerinin ihracatını sağlayacaklarını da kaydeden Eren Efe Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım, sağlık, insansız arama kurtarma araçları gibi yüksek düzeyde mühendislik ihtiva eden sektör spesifik insansız kara araçlarımızı, Silikon Vadisi’nde kurulan şirket üzerinden sağlanacak alt distribütörler aracılığı ile ihraç edeceğiz”

ÇİN’E EN GÜÇLÜ ALTERNATİF OLACAK

Türkiye’nin teknoloji bağımsızlığına kavuşması için kritik teknolojiler geliştirdiklerinin altını çizen Eren Efe Erkan, “Silikon vadisindeki şirket kurulumu, neredeyse tamamen Asya pazarının elinde olan elektrikli araç piyasasından küresel anlamda önemli pay alabilmek adına büyük bir girişim. Ülkemiz Joyce elektrikli motorlar, batarya teknolojileri ve elektronik altyapısıyla Çin’e en güçlü alternatif olabilir. Teknoloji ihracat programımız içinde yerli tasarım ürün ve teknolojilerimizin yanı sıra; şirket bünyesine kattığımız teknoloji ve mühendislik ürünlerini üretmeye ve ihraç etmeye de devam edeceğiz” diye konuştu.

 

 

Joyce Teknoloji Elektrikli Araçlar Hakkında
Şirket, elektrikli araç, motosiklet, sağlık sektörü için geliştirilmiş Kar Aslanı, tarım için özel tasarlanmış
ZIKA (İnsansız Zirai Araç) robotik akıllı tarım çözümleri, ileri arama kurtarma teknoloji robotları ve
birçok robotik çözümlere sahip. Aynı zamanda dünyada sadece üç ülke tarafından üretilebilen ve her
sektörde kullanım alanı söz konusu olan suya dayanıklı yerli BLDC Motor üretimini de gerçekleştiriyor.
Diğer yandan Joyce Teknoloji, % 100 yerli batarya ve sektör spesifik batarya kontrol çözümleri, otonom
yönetim alt yapısıyla tasarlanan yapay zekâ sürücü yazılım çözümleri ve elektrik alt yapısına sahip tüm
sistemlerin bir arada ve bütün olarak çalışmasını sağlayan yerli kontrol ünitesi ile çevre birimlerini
bünyesinde barındırıyor.

Devamını Oku

“Hedefimiz yepyeni bir Türkiye”

“Hedefimiz yepyeni bir Türkiye”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Hedefimiz yepyeni bir Türkiye”

 

İzmir Demokratik Kitle Örgütleri’nin temsilcileriyle buluşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ülkede sosyal demokrat siyasete ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. “Toplumsal Birleşik Muhalefet” çağrısını yineleyen Başkan Soyer, “Bunun yaratacağı yeni siyasi zemin demokratik siyasetin erdem ve değerleriyle buluştuğunda yepyeni bir Türkiye hayal olmayacaktır. İzmir bu toplumsal seferberliğin doğal öncüsüdür. Bu dönüşüm birlikte başarabileceğimiz bir dönüşümdür” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde İzmir Demokratik Kitle Örgütleri’nin mensuplarıyla bir araya gelerek “Siyaset, Neden ve Nasıl?”  başlıklı bir konuşma yaptı. Kentte kadın, engelli, eğitim, gençlik, çocuk, doğa, çevre, afet yönetimi gibi farklı alanlarda faaliyet yürüten ve gönüllü olarak halkın ihtiyaçları ile refahı için çaba gösteren demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin yer aldığı toplantının moderatörlüğünü Başkan Tunç Soyer ve Başkan Danışmanı Melih Yalçın üstlendi.

Program Prof. Dr. Ayfer Kocabaş yönetimindeki Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği (YKKED) Genel Merkez Mandolin Orkestrası’nın Ziraat Marşı’yla başladı. Mini konser öncesinde açıklama yapan Şef. Prof. Dr. Kocabaş, “Sayın Başkan Tunç Soyer’e İzmir’e ve köy enstitülerinin düşün dünyasına kattığı değerler için teşekkür ediyoruz” dedi. İzmir Marşı ile sonlanan müzik ziyafetinin ardından salondaki topluluk orkestrayı ayakta alkışladı.

“Türkiye çok uzun süredir siyasetin saf ve yalın halinden uzaklaştı”
Siyasete yönelik tespitlerini aktaran ve izlenmesi gereken yol haritasını açıklayan Başkan Soyer, siyaseti dünyayı kurmanın, hayatı iyileştirip güzelleştirmenin iradesi olarak tanımladı. Türkiye’nin çok uzun süredir siyasetin bu saf ve yalın halinden uzaklaştığını aktaran Soyer, “Ülkemiz seçim siyaseti dediğimiz başka bir sürecin içine girdi. Yalnızca seçim kazanma faaliyeti olarak varlık gösteren bu süreç, aslında siyasetsiz bir siyasetin giderek daha da hegemonik hale gelmesine yol açtı. Seçime indirgenmiş siyasal faaliyet, aday belirlemede hiçbir ilke ve değer içermeyen bir parmak sayma faaliyeti ve buna bağlı olan bir ‘yarış’ın sahnelenmesinden ibaret olmaya başladı. Siyasal rekabet bir güç gösterme yarışına dönüştürülüp, yıkıcı, konuşmayı değersizleştiren kirli bir ‘yenme’ faaliyeti haline geldi” dedi.

Bir arada yaşamanın üç ilkesi
Bu düzeni değiştirmek için yapılması gereken şeyin siyasetin kamusal yararını önceleyen erdemini hatırlamak olduğunun altını çizen Başkan Soyer, “Nasıl bir arada yaşayacağız?” sorusuna demokrasinin içerdiği değerlerle yanıt verilecekse asla vazgeçilemeyecek üç ilkeye işaret etti. Bu ilkeleri adalet, eşitlik ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi olarak sıralayan Başkan Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hemen şimdi acilen bir sosyal demokrat siyasete, kimsesizlerin sesi olan ve bu sesi bir feryada ve ortak çıkarlarımız için yol gösterici bir siyasal eyleme dönüştürecek bir siyasete ihtiyacımız var. Köreltilen ve çürütülen toplumun panzehri yine toplumun içinde, bu körleşme ve çürümeden en az etkilenen toplum paydaşları arasında bulunuyor. Siyasi partiler, seçim odaklı varoluşlarını güçlendirmek için uyguladıkları yöntemlerle çürümenin dibine vurmuşken, hala cebinden harcayarak, zamanından, sevdiklerinden fedakârlık ederek, içinde yaşadığı topluma duyduğu sorumluluk ve taşıdığı vicdandan vazgeçmeyen “Toplumsal Sivil Muhalefet” paydaşları bu panzehrin kaynağıdır”.

İzmir toplumsal seferberliğin doğal öncüsü
Yapılması gereken ilk şeyin halkın çıkarlarını koruyan ve temsil eden bu iyi ve temiz yapıların daha güçlü, daha geniş çatılar altında birleşerek “Toplumsal Birleşik Muhalefete” dönüşmesini sağlamak olduğunu aktaran Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İkincisi varoluşlarını vicdan ve sorumluluk duygusundan alan bu yapıların kendilerini engellediklerini düşündükleri ‘cam duvarı’ kırıp geçme gücüne sahip olduklarına inandırmak. Binlerce yıllık kadim kültürde kaynağını bulan toplumsal değerlerimizin topyekûn çürümesine izin vermemek ve bu kadar dibe vurduktan sonra, sağlıklı, temiz bir başlangıç yapmak mümkündür. Özellikle “Toplumsal Birleşik Muhalefetin” açacağı yeni siyasi zemin demokratik siyasetin erdem ve değerleriyle buluştuğunda yepyeni bir Türkiye hayal olmayacaktır. İzmir bu toplumsal seferberliğin doğal öncüsüdür. Adalet ve eşitlikten güç alan, demokratik ilkelerle şekillenen bu siyaset alanı dönüşüm yaşanmasının anahtarı olacaktır. Yeni siyaset zeminleri oluşturulmasına ihtiyaç var. Çünkü siyasi partilerin vatandaşların özlemlerini, taleplerini, yurttaşların bu memlekette umutlarını yeşertme gücü kalmadı. Bu dönüşüm birlikte başarabileceğimiz bir dönüşümdür Hem de bugünden tezi yok, yarından yakın.”

“Hedefimiz Türkiye”
Bu buluşmaların devam etmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Soyer, “Bizim hedefimiz Türkiye. Türkiye’de yeni bir siyaset alanı açmak istiyoruz. Siyasi partilerin içinde de yer almak ama siyasi partilerin dışında da, sivil muhalefeti bir toplumsal birleşik muhalefet haline getirmek. Bizim muhatabımız şikayet ettiğimiz her şey. Türkiye’deki herkes bizim çatımızın altında olsun istiyoruz. Bir başkası asla dışarıda kalmamalı. Olabilecek en geniş buluşmayı hedefleyerek yola çıkıyoruz. Adımlarımızı bu küçük salonda bu küçük adımla atıyoruz. Amacımız İzmir’de başlatacağımız bu hareketi büyütmek” dedi.

Başka Bir Siyaset Mümkün!
Yaklaşık dört saat süren buluşmanın kapanış bölümünde değerlendirmelerde bulunan Başkan Soyer, “262 arkadaşımız katılımcı olmuş. Bu toplantı bir başlangıç ve ilk adım toplantısıydı. Ben tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük bir heyecanla bu ilk adımı sizlerle atmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Eğer bunu biz yapmazsak kimse yapmayacak. Eğer bu hikayeye inanıp gerçekten sahiplenerek bir yolculuğu başlatmak konusunda kararlı duramazsak bilin ki bizden başka kimse yapmayacak. Yapamazsak bütün şikayet ettiğimiz mekanizmaların daha iyiye gitmesine imkan yok. Çürüme bulaşıcı bir şey. Bu dayanışmayı biraz daha büyüterek daha büyük bir ağ oluşturabiliriz. ‘Başka bir siyaset mümkün’ ve bunu hep beraber yapacağız” ifadelerini kullandı.

Sivil toplumdan öneriler
Buluşmada söz alan temsilciler Başkan Soyer’in siyasete yönelik tespitlerini ve izlenilmesi gereken yol haritasını paylaştığı için teşekkürlerini iletti. Siyasi partilerin aday belirleme süreçlerinden rahatsızlıklarını dile getiren bazı temsilciler eleştiri, öneri ve taleplerini iletti. Sivil toplum örgütlerinin sesinin kamuoyunda yeterince duyulmaması da toplantıda gündeme geldi. Yeni bir yol haritası hazırlanması ve işletilmesi noktasında da fikir birliğine varıldı.

Devamını Oku

Onların da Canı Var!

Onların da Canı Var!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hayvan Haklarına karşı umursamazlık yozlaşmanın göstergesidir.

  Gözlerinizi kapatıp hayal edin. Bir köpek yavrusu, ürkek ve korkmuş, kuyruğunu kıstırmış bir şekilde köşeye sıkışmış durumda. Ya da belki de bir fil, zincirlerle bağlı, gözleri umutsuzlukla parlıyor. Bu manzaraları gözünüzün önüne getirdiğinizde, hissettiğiniz şey nedir? Endişe mi? Üzüntü mü? Belki de öfke?

  Hayvanlar da bizler gibi duyguları olan canlı varlıklardır. Acı çekerler, mutlu olurlar, korkarlar ve sevinirler. İnsanlar olarak, bu gerçeği kabul etmek zorundayız ve hayvan haklarına saygı duymalıyız. Ancak ne yazık ki, günümüzde hala pek çok yerde hayvanlara yapılan sayısız hak ihlali ve istismar mevcuttur.

  Hayvan haklarına saygısızlık, sadece hayvanların fiziksel sağlığını ihlal etmekle kalmaz, aynı zamanda toplumun değerlerini de yansıtır. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, ticari sömürü, vahşi yaşam alanlarının tahribatı ve evcil hayvanlara kötü muamele gibi uygulamalar, insaniyetten uzak bir tutumu sergiler. Bu, insanlığın vicdanını ve ahlaki değerlerini sorgulamamıza neden olmalıdır.

  Hayvanlara yapılan zulmü anlamak mümkün değildir. Onlar da birer canlıdır, onların da duyguları ve hakları vardır. İnsanların egemenlik kurma arzusu, çoğu zaman bu hakları görmezden gelmemize neden olur. Ancak unutmayalım ki, insanlar diğer canlılarla paylaştığı bu gezegende sadece bir türdür.

  Hayvan haklarına saygısızlıkla mücadele etmek, sadece hayvanların değil, aynı zamanda insanlığın da yararınadır. Daha adil ve empatik bir toplum için, hayvanları korumak ve onların haklarını savunmak insanlığın görevidir. Gelecek nesiller için daha iyi bir dünya inşa etmek istiyorsak, hayvanların da yaşama hakkına ve refahına saygı göstermeliyiz.

Unutmayalım, onların da canı var.

Devamını Oku

Esat Tanık’tan Duygulandıran Mektup

Esat Tanık’tan Duygulandıran Mektup
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Esat Tanık’tan Duygulandıran Mektup

31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala Cumhur İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı Esat Tanık, Çeşmeliler’e hitaben duygusal bir mektup yayınladı. Seçim sürecinde kendisini yalnız bırakmayan Çeşmelilere teşekkür eden Tanık mektubunda şu ifadelere yer verdi:

Değerli Çeşmeli büyüklerim, sevgili kardeşlerim…

Dört mevsim yaşayan ve yaşanacak bir Çeşme hedefimizi gerçeğe dönüştürmek için yapılacak 31 Mart seçimlerine çok az bir süre kaldı.

Bu süreçte, sevgili eşim Yankı ve kızım Elya ile ilçemizin her bir köşesini adım adım gezdik.
Sizlerle birebir sohbetlerimizde, yaşadığınız sorunları, beklentilerinizi ve hayallerinizi dinledim
Çeşme’nin güzelliklerini ve zorluklarını birlikte konuştuk.

Çeşme’nin bir evladı olarak beni büyük bir sevgi, dostluk ve içtenlikle bağrınıza bastınız. İnandınız, güvendiniz.

Her birinizin gözlerinde gördüğüm umut ve samimiyet, beni daha da motive etti. Yüzünüzdeki tatlı gülümsemeyi, içten merhabanızı, sımsıcak sohbetinizi verdiğiniz sakızlı kahveyi, Arnavut böreğinizi, Çeşme kokulu çayınızı hiçbir zaman unutmayacağım. Zaten; sizlerin desteği ve güveni olmadan bu yola çıkmamın anlamı olmazdı.

Bu süreçte en büyük teşekkürü aslında sizler hak ediyorsunuz. Çünkü bana, özlenen Çeşme için projelerimi ve hayallerimi paylaşma fırsatı verdiniz.
Destekleriniz, içten sohbetlerimiz ve gülüşleriniz benim tüm yaşamım boyunca taşıyacağım büyük bir gurur nişanı olacak…
Güzel Çeşmemizin geleceği için 31 Mart’ta oyunuzu kullanmak için sandık başına gittiğinizde ortak değerlerimiz ve yarınlarımızın hayali olan Çeşme’nin gerçek olması için çok büyük bir adım atacaksınız.

Bu seçimde, birlikte daha güzel günlerin, daha parlak yarınların kapılarını açmak sizin elinizde.
Her zaman söylediğim gibi ‘Hizmetin partisi olmaz’.
Sevgi de paylaştıkça çoğalır.
Biz hizmeti getirmek, sevgiyi çoğaltmak için hazırız!
Ben, (varsa) tüm haklarımı size helal ediyorum. Siz de hakkınızı helal edin!
Değerli tüm Çeşmeli büyüklerimin ellerinden, küçüklerin de gözlerinden öpüyorum…
İyi ki varsınız!
İyi ki Çeşme’miz var…

Esat Tanık
Cumhur İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı

Devamını Oku

İyi Bir Haberci Olmak için Neler Yapmak Gerekir?

İyi Bir Haberci Olmak için Neler Yapmak Gerekir?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İyi bir haberci, bilgiyi tarafsız bir şekilde sunar ve doğruluğunu teyit etmek için kaynakları dikkatlice inceler. Habercilik, toplumu bilgilendirme sorumluluğunu üstlenirken aynı zamanda etik standartlara da uymalıdır. Objektiflik, doğruluk ve dürüstlük, güvenilir bir habercinin temel özellikleridir. Amida Haber Diyarbakır Haber denildiğinde akla gelen ilk isimlerden birisi olmayı başarmıştır.

Tüm bunlarla birlikte habercilik toplumun sağlıklı işleyişi için önemlidir. Bilgiye erişim, demokratik bir toplumun vazgeçilmez bir parçasıdır ve habercilik bu erişimi sağlayarak toplumun gelişimine katkıda bulunur. Diyarbakır Haberleri de insanların yaşadığı çevreden doğru bir şekilde haber alabilmesini sağlar. Ancak, güvenilir ve tarafsız haberlerin yayılmasını sağlamak için medya kuruluşları ve bireyler olarak hepimizin sorumlulukları olduğunu unutmamalıyız. Bu anlamda Diyarbakır Son Dakika Haberler insanlar için önemli bir bilgi alma kaynağı olmuştur.

 

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.