Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, “Halkın Enflasyonu” araştırmasından elde ettiği verilere göre, dünya genelinde gıda fiyatları son bir yılda yüzde 10,5 oranında gerilerken Türkiye’de 46 aydır artış gösteriyor. Mart ayında gıda fiyatlarında bir önceki aya göre yüzde 5,9’lik bir artış yaşandı. Yılın ilk üç ayında ise gıda fiyatlarındaki artış yüzde 22,5 seviyesine ulaştı.
KAMUAR tarafından hazırlanan raporda, en yoksul yüzde 20’lik kesimin harcamalarının yüzde 35,8’ini gıdaya ayırdığı belirtildi. Türkiye’de son 44 aydır devam eden kesintisiz artış, özellikle sabit gelire sahip ve yoksul kesimleri olumsuz etkiliyor. Bu durum, TÜİK enflasyon oranlarının gerçek hayattaki enflasyonu tam olarak yansıtamadığını gösteriyor.
Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonun en ağır faturasını gıda fiyatları çekiyor. Son 44 ayda gıda fiyatları yüzde 721 oranında artarken, vatandaşlar mart ayında bir yıl öncesine göre yüzde 105,1’lik bir fiyat artışıyla karşı karşıya kaldılar. Bu durum, yanlış ekonomik politikaların etkileriyle açıklanıyor.
Mart ayında ekmek, pirinç, un, bulgur gibi gruplarda fiyatlar azalırken; et-balık, süt ve süt ürünleri ile meyve ve sebzede önemli artışlar yaşandı. Martta vatandaşlar, 64 temel gıda maddesinden oluşan bir sepeti almak için bir önceki aya göre yüzde 5,9 daha fazla ödeme yaptılar.
Bu yılın ilk üç ayında gıda fiyatları toplamda yüzde 15,7 oranında artış gösterdi. Aynı dönemde ekmek, pirinç, un, bulgur, et-balık, süt, yağ, meyve, sebze gibi gruplarda fiyatlar önemli ölçüde yükseldi. Geçen yıla göre ise gıda fiyatlarında ciddi artışlar yaşandı; örneğin meyve fiyatları yüzde 183, sebze fiyatları yüzde 246,7 arttı.
Gıda fiyatlarındaki yüksek artış hızının önümüzdeki aylarda devam edeceği belirtiliyor ve vatandaşların gıda harcamalarındaki baskının daha da artacağı öngörülüyor.