Ember’in yayımladığı Küresel Elektrik Görünümü Raporu’na göre, dünyanın elektrik talebi geçen yıl 29,5 teravatsaatle rekor seviyeye ulaştı. Ancak gelişmiş ülkelerdeki tüketimde yaşanan düşüş nedeniyle küresel elektrik talebi yüzde 2,2 oranında yavaş bir artış gösterdi.
Rapora göre, elektrik talebini karşılamak için en hızlı büyüyen kaynaklar güneş ve rüzgar enerjisi oldu. Geçen yıl küresel elektrik üretiminin yüzde 5,5’i güneş enerjisinden, yüzde 7,8’i ise rüzgar enerjisinden sağlandı. Güneş enerjisi yüzde 23,2 artış göstererek en büyük büyümeyi kaydederken, rüzgar enerjisi üretimi de yüzde 9,8 arttı.
Geçen yıl, dünya genelinde biyoenerji kaynakları da dahil olmak üzere yenilenebilir enerji kaynakları toplam elektrik üretiminin yüzde 30’unu oluşturdu. Bu durum, küresel elektrik üretiminde karbondioksit yoğunluğunun önemli ölçüde azalarak 2007’deki zirve değerine göre yüzde 12 daha düşük bir seviyeye gerilemesini sağladı.
Türkiye’de de güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi artmakta. Ülkede elektriğin yüzde 42’si yenilenebilir kaynaklardan karşılanırken, özellikle hidroelektrik enerji yüzde 20 ile önemli bir paya sahip. Türkiye’nin 2030 hedefi ise elektriğinin yüzde 47’sini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamak.
Ember Küresel Program Direktörü Dave Jones, elektrik sektöründe emisyonlardaki düşüşün kaçınılmaz olduğunu belirterek, yenilenebilir enerji devriminin hızıyla doğru orantılı olarak emisyonların azalacağını vurguladı. Türkiye’de ise Ember Türkiye Lideri Ufuk Alparslan, ülkenin yenilenebilir enerji potansiyelini değerlendirerek enerji güvenliğini artırmanın yollarını açıkladı.