S&P Global Ratings’ın kıdemli direktörü Frank Gill, Türkiye’nin kredi notunun “B+”dan “BB-“ye yükseltilmesi ve kredi notu görünümünün “durağan” olarak belirlenmesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Gill’in yaptığı değerlendirmelere göre, uluslararası rezervlerdeki artış kredi notu artışında etkili oldu. Türkiye’nin ortodoks para politikasına geçiş sürecinin başarılı olduğunu vurgulayan Gill, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın politika faizindeki yükselişin ekonomide dengelenmeye katkı sağladığını belirtti.
Gill, Türkiye’deki ekonomik dengelenmenin, hane halkının dövizden TL’ye geçiş yapması ve Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin artmasıyla desteklendiğini ifade etti. Gill’e göre, Türkiye’nin net dış finansman ihtiyacı önemli ölçüde azaldı ve ekonominin yeniden dengelenme süreci devam ediyor. Gill, hizmet enflasyonunun gerilediğini ancak manşet enflasyonun hala yüksek seyrettiğini, bu durumun Türkiye için zorluk oluşturabileceğini belirtti.
Gill’e göre, Türkiye’de enflasyonun düşürülmesi uzun bir süreç olacak. Gill’in öngörülerine göre, Merkez Bankası’nın ilk faiz indiriminin 2025’in ilk çeyreğinin sonunda gerçekleşebileceği belirtilirken, faiz indirimlerinin muhafazakar bir şekilde gerçekleşeceği ve enflasyonla ilgili beklentilerin dikkatle takip edileceği ifade edildi.
Gill’in değerlendirmelerine göre, Türkiye ekonomisinin bu yıl %3,1 büyüyeceği tahmin edilirken, 2025’te büyümenin %2,3’e düşmesi bekleniyor. Gill, net ihracatın önümüzdeki 2 yılda büyümeye katkı sağlayacağını belirtirken, enflasyonun düşmemesi durumunda Merkez Bankası’nın sıkı bir politika izlemesi gerekebileceğine dikkat çekti.
Frank Gill, Türkiye’nin kredi notunun yükseltilmesiyle ilgili olarak, ekonominin dengelenmesi sürecindeki belirsizliklere ve enflasyonla mücadelede karşılaşılacak zorluklara dikkat çekti. Gill’in değerlendirmelerine göre, Türkiye’nin ekonomik iyileşme süreci uzun vadeli politika kararlarına bağlı olacak ve hükümetin ekonomiye olan güveni ve etkileri üzerinde hassas olması gerekecek.