Koronavirüs vakasının ülkemizde de görülmesinden sonra nisan ayından itibaren restoran, kuaför, güzellik merkezi, alışveriş merkezleri gibi birçok işletme önlemler kapsamında geçici olarak kapatılmıştı. İşyerlerinin kapalı olduğu dönemde kiracılar gelir elde edemedikleri için kiralarını ödeyememişti. Bu durum bazı mülk sahipleri ile kiracıları karşı karşıya getirmişti.
Bu durumun bir örneği Bursa’da yaşandı ve davalık olan iki tarafın sorunu yargı yoluyla çözüldü. Bursa’da koronavirüs salgını sürecinde 23 bin TL’lik dükkan kirasını ödeyemeyen restoran sahibi, kira bedelinin düşürülmesi için Borçlar Kanunu’nun 138’inci maddesini işaret ederek Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Sulh Hukuk Mahkemesi başvuruyu reddetti.
Bunun üzerine restoran sahibi, kararı Bursa Bölge Adliyesi 4. Hukuk Dairesi’ne taşıdı. Daire, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi sırasında pandemi sürecinin öngörülemeyen bir durum olduğunu belirterek, kira bedelinin yüzde 50 azaltılarak, 11 bin 500 TL’ye düşürülmesine hükmetti. Restoran sahibi, Yargıtay süreci sonuçlanana kadar yarı kira ödemeye başladı.
Kararda şu ifadeler yer aldı: “Salgın hastalık sürecinin, Borçlar Kanunu’nun 138’inci maddesinde belirtilen olağanüstü durum olarak kabul edilmesi gerekir. Kiranın uyarlanması için açılan davada dairemizce, kiracının paket servis ile işine devam etmiş olsa da süreç ve alınan tedbirlerin iş hacmine etkileri değerlendirilerek, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi gerektiği benimsenmiştir.”
Davacının avukatı Olcay Göçüm, Borçlar Kanunu’nun 138’inci maddesine dayalı olarak tedbir talepli kira uyarlaması dava açtıklarını belirterek, “Ilk derece mahkemesi talebimizi reddetti. Yapılan itiraz üzerine Bursa 4. Hukuk Dairesi Türkiye’de ilk defa pandemi süreci sırasında emsal niteliğinde tedbir kararı vererek, kirayı tedbiren yüzde 50 düşürdü” dedi. Bu kararın Bursa bölgesinde geçerli olduğunu vurgulayan Göçüm, başka illerde açılacak davalarda bu kararın emsal gösterilebileceğini söyledi. Restoranın Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zahir Yahyaoğlu ise şunları ifade etti: “Şu anda tedbir amaçlı yüzde 50 oranında kiramızı ödemiyoruz. Hiç ödememektense, dükkanı kapatmaktansa dükkanın bir şekilde çalıştırılması ve yarı da olsa kirasının ödenmesi daha iyi diye düşünüyoruz. Yargıtay’dan dönerse ödenmeyen bölümü ödeyeceğiz. Mahkemeye 3 ay önce başvurduk. Karar yeni çıktı.”
Benzer durum yaşayan ve yargı yoluna başvurmak isteyenlerin Borçlar Kanunu’nun 138’inci maddesine göre iki yolu bulunuyor: 1. Kira borcunun uyarlanmasını talep etmek. Bu seçenekte kiracının ödemesi gereken bedeli salgın nedeniyle ödeyemediğini ispat etmesi gerekir ve bu salgın dönemi etkisini sürdürdüğü süre için uyarlama talep edebilir. Bu dönem için uyarlama davası açacak bir kiracı, ihtarını gönderip kirasını eski bedelden ödeyerek, sonra davasını açıp uyarlama talep edebilir. 2. Salgın nedeniyle kira borcunu ödeme durumu çekilmez bir hal alırsa (iflas etme gibi) sözleşmeyi haklı nedenle tazminatsız feshetmek.