Gelecek yıllarda yükselişte olması beklenen teknoloji trendlerini değerlendirmek üzere “Teknolojilerin Geleceği”, “Finansal Teknolojiler”, “Sektörler, Dijitalleşme ve İnsan”, “Girişimcilik ve Ekosistem”den oluşan dört ana başlıkta Softtech tarafından hazırlanan “2021 Teknoloji Raporu” yayımlandı.
Raporda yer alan teknoloji radarına göre Mobil Cihaz Dönemi olarak adlandırılan 2020 ila 2023 yılları arasında; 5G, uç yapay zeka, sesli asistan, sanal çalışma alanları, uzaktan çalışma, izleme teknolojileri, anında nokta atışı teslimat, sürdürülebilirlik ve çevre konuları öne çıkarken 2023-2028 yılları arasında ise yapay zeka iş arkadaşları, dijital göçebeler ve otonom araçlar gündeme geliyor. 2028 ila 2036 yıllarında akıllı şehirler, dijital iş hayatı, kuantum yapay zeka ve temel gelir radara girerken 2036 ila 2080 yıllarında; yapay şirket, insansı yapay zeka, dijital gerçeklik, artırılmış insan ve insan ömrü konuları karşımıza çıkıyor.
2021 Teknoloji Raporu’nun en yenilikçi içeriğini, gelişmiş dil işleme kabiliyetiyle hayatımıza giren yapay zekanın günümüz uç noktası GPT-3 yazıyor. 2020 Mayıs ayında San Francisco merkezli OpenAl firmasının tanıttığı yapay zeka ile metin üretebilen GPT-3 teknolojisinin yazdığı Artırılmış Gerçeklik makalesi okuyuculara, yapay zekanın gidebileceği noktayla ilgili fikir veriyor. GPT-3, hem oluşturduğu karşılıklı konuşmalarla hem de başarılı yazılarla daha önce mümkün olmayan birçok senaryonun hayata geçmesine imkan tanıyor. Bu teknolojiyi tanıtarak, kullanım alanı bulmak için inisiyatif başlatan Softtech, kendi bünyesinde Şubat ayında OPEN AI işbirliği ile başarılı bir GPT-3 Hackathon’u gerçekleştirdi. Softtech yazılım geliştiricilerinin üreteceği senaryolar ile yine Türkiye’de yenilikçi teknolojilerin öncüsü olmayı hedefliyor.
2025 yılında iş dünyasında çalışan insan ve robot sayısının eşitlenmesi bekleniyor. Robotların iş dünyasında artan kullanımıyla birlikte 2025 yılına kadar 26 büyük ekonomide toplam 85 milyon iş ortadan kalkarken 97 milyon yeni iş ortaya çıkaracağı öngörülürken, toplam istihdamın yüzde 50’sinin evden çalışır hale geleceği düşünülüyor. Kuantum bilgisayarların gelecek yıllarda hayatımıza girmesiyle birlikte, bugün çözülmesi yüz yıllar alan problemlerin, problem olmaktan çıkacağı da rapordaki bir diğer başlık olarak yer alıyor.
Kişisel bilgisayarların ilk dönemlerinde yaşanılan yaygınlaşma ile ilgili çekincelerin benzerlerini yaşayan Kuantum Bilgisayarlar, bu aşamaların ardından kişisel bilgisayarların yerini almak yerine yanına konumlanacak yeni bir değer olacak. Kuantum Bilgisayarların yaşadığı yolculuk ve gelecek öngörüleri Amerika, Çin, Türkiye, Avrupa ve Avustralya ekseninden de raporda yer alıyor.
Pandemiyle birlikte hayatımıza giren birçok yeni terimin yanına dijital göçebelik de ekleniyor. Dünyanın neresinde olursa olsun başka şehirdeki işine online kanallarla, seyahat ederek, uzaktan devam etmek olarak tanımlayabileceğimiz terim, yeni neslin ve geleceğin çalışma modeli olacak. Birçok ulusal ve uluslararası şirketin de dijital göçebelik çalışma şekline yönelik hazırlıklar yaptığını vurgulayan rapora göre; Z kuşağının yüzde 19’u, Y kuşağının yüzde 42’si, X kuşağının ise yüzde 22’si dijital göçebeler arasında yer alıyor. Türkiye’nin de pandemi döneminde yüzde 70’e çıkan evden çalışma oranı, dijital göçebeliğin ülkemizde de yaygınlaşacağını destekliyor.
Rapor ayrıca şehir içi ulaşımda uçan otomobiller döneminin yakın gelecekte daha fazla yaygınlaşacağını rakamlarla ortaya koyuyor. Dünyada, 300’den fazla girişim elektrikli uçan otomobil üzerinde çalışıyor ve bunların yüzde 30’u önümüzdeki 5 yıl içerisinde ticari olarak hava taksi hizmetine başlamayı hedefliyor.
Hayata geçmesi ile ilgili çalışmalar devam eden 5G teknolojisinin, hayatımızı değiştirecek bir teknoloji olması da raporun beklentileri arasında. Önceki nesillerden farklı olarak 5G, diğer sektörlerde de kullanılacak bir telekomünikasyon standardı değil; tarım, sağlık, otomotiv, enerji, eğitim, eğlence, finans başta olmak üzere bütün sektörlerin ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilmiş bir endüstri standardı olacak. Yaygın olarak kullanılacağı 2025 yılından sonra su, elektrik ve hatta hava gibi yokluğu düşünülemeyecek.
Rapor, teknolojiyi birden fazla boyutta incelerken girişimciliği ana odak merkezi olarak adresliyor. Yurt içi ve yurt dışı ekosistemlerdeki girişimlerin odakları ve girişimlere akan sermayenin yönünün, hem teknolojilerin hem de iş modellerinin belirlenmesinde önemli bir yere sahip olduğunun altı çiziliyor. Kurumların girişimlerle iş birliği yapmak, kuluçka ve hızlandırma programları ile desteklemek, yatırım yapmak, satın almak ve iç girişimler oluşturma konusundaki çalışma ve arzularının kaçınılmaz şekilde arttığına dikkat çekiliyor. Bunun en önemli nedenlerinden birisi de girişimlerin yakaladığı büyümeler ve sonucunda oluşan finansal değerlemelerin ülke ekonomilerini etkileyecek seviyelere ulaşması olarak görülüyor.
Softtech’in Amerika, Çin ve Almanya ofislerinin ilgili ekosistemlerde ilişkide olduğu uzmanların da yazıları ile yer aldığı raporun, Teknoloji Radarı’nda; İş Hayatı, Yapay Yaşam, Dijital Yaşam ve Fiziksel Yaşam olmak üzere dört boyutta teknoloji trendlerinin, 2080 yılına uzanan tahminlemeleri de bulunuyor. Aracısızlaştırma, Bankacılık, Fintech/Techfin ve Kurumlar boyutlarında 10 yıllara uzanacak şekilde, teknoloji trendlerinin ne zaman radara gireceği vurgulanıyor.
Softtech tarafından hazırlanan 2021 Teknoloji Raporu’na buradan ulaşabilirsiniz.