Colorado merkezli enerji şirketi Radia tarafından tasarlanan WindRunner, 108 metre uzunluğa, 24 metre yüksekliğe ve 79,5 metre kanat açıklığına sahip devasa bir kargo taşıyıcısıdır. Bu boyutlar, dünyanın en uzun yolcu uçağı Boeing 747-8’den 36 metre daha uzundur.
WindRunner’ın amacı, rüzgar türbinlerinin kanatlarını çeşitli rüzgar santrallerine taşımaktır. Bu devasa taşıyıcı, kanatları özel deniz araçlarıyla açık deniz üzerinden nakletme ihtiyacını ortadan kaldırarak karadaki kullanımlarını genişletmektedir.
Firmanın kurucusu MIT eğitimli roket bilimcisi Mark Lundstrom, Wall Street Journal’a verdiği röportajda, WindRunner’ın tasarımını mükemmelleştirmek için yedi yıl boyunca çalıştıklarını ve bu devasa taşıyıcının parçalanmaması için özenle detayları üzerinde durduklarını belirtti.
WindRunner, mevcut yel değirmeni pervanelerini taşımanın yanı sıra daha büyük karasal türbinlerin geliştirilmesine de olanak sağlayacak. Rüzgar enerjisinin ABD’deki elektrik üretimindeki payı düşünüldüğünde bu, büyük bir ilerlemedir. Radia, WindRunner’ı yıllarca gizli tuttuktan sonra, planlarının dört yıl içinde gerçeğe dönüşebileceğini iddia ediyor.
Lundstrom, WindRunner’ın sadece rüzgar enerjisi sektöründe devrim yaratmakla kalmayacağını, aynı zamanda devasa askeri makinelerin taşınması gibi farklı uygulamalarda da kullanılabileceğine inanıyor. Bu devasa taşıyıcının, endüstriye önemli katkılar sağlayacağı öngörülüyor.